GENEL BİLGİLER
Balıkesir’den dünyaya açılan pencere Tarih boyunca medeniyetlerin kavşak noktası olan, hareketli ticaret yaşamı sayesinde gelişmişlik çıtasını yükselten ve muhteşem limanı ile bölgenin kapısı olan Bandırma, il yapılacak ilk üç ilçe arasında yer alıyor.

Marmara Denizi’nin güneyinde yer alan ilçenin doğusunda Karacabey, batısında Gönen, güneyinde Manyas ilçesi ve Kuşgölü bulunuyor.

Geçmişi 5 bin yıl öncesine kadar dayanan ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Bandırma, İstanbul’dan sonra bölgenin ikinci büyük limanına sahip bulunuyor. Antik çağın en önemli yerleşim merkezlerinden biri olan ve Büyük İskender’in fetih arzularını güçlendiren Daskyleion Satraplığı da ilçenin geçmişine ışık tutuyor.

Bugün 144 bine yakın nüfusu ile hareketli bir sanayi, ticaret merkezi ve muhteşem limanı sayesinde bölgenin dünyaya açılan kapısı durumunda olan ilçe, Türkiye’deki boraks madenlerinin işlenerek rafine edildiği çok önemli bir merkezdir. İlçenin kuzeyinde yer alan ve kendi adıyla anılan körfezin uzunluğu 31 kilometredir.

Geçmişe yolculuk
Bandırma’nın içinde bulunduğu bölgede yapılan kazı ve araştırmalar, bu alanda M.Ö. 6 bin yılının ortalarına uzanan Neolitik ve M.Ö. 5 bin yılının sonlarına giden Kalkolitik yerleşmelerin olduğuna işaret eder.Bölgede M.Ö. 4 bin yıllarında Yortan kültürü, M.Ö. 3 binli yıllarda ise ilk Tunç Çağı ile birlikte Troia kültürü ile paralellik taşıyan yerleşmelerin varlığı görülür.

M.Ö. 2 bin başlarında bilinmeyen nedenlerle yerleşimin azaldığı bölge, Demir Çağı (M.Ö. 1200 – 525) ile birlikte yeniden önem kazanır, Antik Ege’den ve Balkanlar’dan Anadolu’ya göçlere ev sahipliği yapar ve yeni kültürlerle tanışır.

M.Ö. 2 bin yılı sonlarından Osmanlı egemenliğine kadar geçen dönemde Bandırma adeta bir kültür mozaiğine sahne olur. Bu dönemde bölgede, Frigler, Lidyalılar, Mysialılar, Traklar, Persler, Makedonlar, Roma ve Bizanslılar etkili olur.

M.Ö. 550–334 yıllarında Perslerin egemenliğinde kalan bölge Daskyleion’da bulunan Pers (Akhaemenid) Satraplığı (genel valilik) nedeniyle çok önem kazanır.

Büyük İskender’in M.Ö. 334 yılında Persleri yenmesiyle bölge, Makedonyalıların eline geçer. Sonraki yıllarda Türklerin egemenliğine girinceye kadar Roma ve Bizans yönetiminde kalır.Bandırma’ya Türklerin girişi ise Anadolu’da ilk Türk devletini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in 1076 yılında Kyzikos’la birlikte Aydıncık ve Bandırma’yı fethetmesiyle gerçekleşir.

1106 yılında Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan’ın vefatı sonrası bölge tekrar Bizans egemenliğine geçer. 1115 yılında bölgeye hücum eden Türkler, Bursa ve Apollonia’yı alarak, Kyzikos ve Panormos üzerine yürür, ancak Haçlıların ardı arkası kesilmeyen akınları karşısında geri çekilir. Böylece bölge Bizans egemenliğinde kalır.

  1. yüzyılın sonlarında Selçuklu uç beyleri egemenliklerini ilan edince Bandırma da Karesi Beyliği’nin himayesine girer. Merkezi Balıkesir olmak üzere bölgeyi idare eden Karesi Bey, daha sonraları Marmara ve Çanakkale sahillerini, Karabiga ile birlikte bazı şehirleri ele geçirir.

Türklerin bölgedeki hâkimiyetinden çekinen Bizanslılar, Anadolu’da Türk beylerinin ilerleyişini durdurmak için İspanya’dan Katalanlar adıyla bilinen paralı askerler getirerek, Kyzikos’a yerleştirir. Bir süre Aydıncık ve Hüdavendigar’a bağlı olan Bandırma, 16. yüzyılın ikinci yarısında Galata kazası Kapıdağ nahiyesine bağlanır.
Bandırma’nın o yıllardaki gelişmesinde padişahın dergâh-ı âli çavuşlarından Haydar Çavuş’un Bandırma’ya yerleşmesi önemli bir etken olur.

Bazı kaynaklarda Bandırma’ya sürgün olarak gönderildiği belirtilen Haydar Çavuş, sahilde kendi adını taşıyan bir cami, medrese, hamam, beş ev, on dükkân yaptırır. Bu eserleri vakıf olarak Bandırma’ya bırakan Haydar Çavuş’un bundan sonraki yaşamı konusunda herhangi bir bilgi yoktur.

Bandırma, 1830 yılında Erdek ilçesi Kapıdağ’a bucağına bağlanır. Tanzimat’a kadar voyvodalıkla idare edilen ilçe, Tanzimat’ın ilanından sonra gerçekleştirilen idari yapılanmadan sonra Erdek ilçesine bağlı bir bucak olur.
1874 yılında büyük bir yangın geçiren Bandırma’nın tamamına yakını harap olur.

Yangın sonrası Bandırma kısa zamanda onarılırken, Haydar Çavuş Cami de on bir yılda kâgir olarak yeniden yapılır. 1876- 1878 Osmanlı – Rus savaşı sonunda, Kırım ve Romanya’dan göç eden Tatarların Bandırma’ya yerleştirilmesi, şehirde bir canlanmaya ve nüfusunun artmasına neden olur. Bu gelişmeler sonrası Bandırma, 1878 yılında Karesi Sancağı’na (Balıkesir) bağlı bir ilçe merkezi haline getirilir.

Gezilecek Görülecek Yerler

Daskyleion Antik Kenti ( Büyük İskender’in Fetih Arzularını Güçlendiren Kent)
Dünyada kazı çalışmaları yürütülen tek Pers satraplık (valilik) merkezi olan ve bilinen en erken tarihli Zerdüşt tapınağına ev sahipliği yapan Daskyleion, antik çağın en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. En parlak çağını Perslerin satraplık merkezi olduğu dönemde yaşayan kent, Antik Çağ’da Mysia olarak anılan Balıkesir’in, Bandırma ilçesi sınırları içerisindedir.

Kenti Anadolu’nun batıya açılan kapısı olabilecek uygunlukta bir bölgede kurmayı hedefleyen Persler, bunun için toprağı verimli, yaban kuşlarının, balığın bol olduğu bugünkü Manyas Kuş Gölü’nün (Daskylitis) güneydoğusunda konumlanmış Hisartepe ve çevresini seçmişlerdir.

Söylenceye göre kent, ismini Lydialı bir soylu olan Daskylos’tan alır. Antik Çağ yazarları, Daskyleion ve Paradeisos’un (Kuş Cenneti) güzelliğinden övgü ile bahsetmişlerdir. 28 yıllık bir aradan sonra 1988 yılında Prof. Dr. Tomris Bakır tarafından yeniden başlatılan kazılar, halen devam etmektedir.

Bandırma Arkeoloji Müzesi
Müze, Ziraat Bahçesi olarak da bilinen Atatürk Parkı’nın yanında yer alır. Bandırma-Erdek, Çanakkale, İzmir yolunun kesiştiği noktanın yaklaşık 200 metre yakınında bulunması, tatillerini bu yörede geçirmek isteyenlerin müzeyi ziyaretini kolaylaştırır. Kyzikos Antik Kenti ve Daskyleion Ören Yeri kazılarında ortaya çıkan buluntularının sergilendiği müzede Pers Krallığı, Roma Dönemi eserlerle Geç Bizans Dönemi’ne ait batan bir geminin yükü de sergilenmektedir.

22 kilometrelik mesafede bulunan Erdek, 30–35 dakika uzaklıktaki Gönen ve Manyas, yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Susurluk Ilıcaları, Edremit, Akçay, Altınoluk, Çanakkale-Assos vb. için deniz yoluyla Bandırma’ya gelen tatilcilerin kullanmak zorunda olduğu güzergâh üzerinde bulunan Bandırma Arkeoloji Müzesi, Liman İşletmelerinin ve Toprak Mahsulleri Ofisi binasının arkasında konumlanmıştır.

Özel aracı olmayanlar için de İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesinin ön kısmında yer alan taksi dolmuş ve dolmuşların bulunduğu durakta 15–20 dakika arayla müzeye dolmuş seferi düzenlenmektedir.
Müze Pazartesi hariç diğer günlerde 08:00 – 17:00 saatleri arasında açıktır.

Telefon: 0266 715 4138

Fax: 0266 714 8271

Bandırma Kuş Cenneti Milli Parkı (Kuşların büyülü dünyası)
Türkiye’nin alan olarak en küçük milli parkı olan Kuş Cenneti, bünyesinde barındırdığı 266 kuş, 118 bitki ve 23 balık ve çeşitli sürüngen türleri ile ulusal ve uluslararası anlamda çok özel bir bölgedir. Biyolojik çeşitliliğin, yaban hayatının, ekolojik dengenin korunması ve devamlılığının sağlanması için büyük bir değere sahiptir.
Kuş Cenneti Milli Parkı, Balıkesir’in Bandırma ilçesine 18 kilometre uzaklıktaki, eski adı Aphmitis Limne olan Manyas Kuşgölü’nün kuzeydoğusunda yer alır.

1938 yılında Avusturyalı doğa bilimcisi Kurt Koswig, Milli Park’ın bugün bulunduğu yeri görmüş, bu olağanüstü ornitolojik değeri belirleyerek, buraya “Kuş Cenneti” adını vermiştir. Saha 1959 yılında koruma altına alınmış ve Milli Park olarak ilan edilmiştir. Milli park 15 Mart 1976 tarihinde Avrupa Konseyi tarafından tabiatın en iyi korunduğu yerlere verilen “A” sınıfı Avrupa Diploması ile ödüllendirilmiş ve bu ödülü hala korumaktadır.

Kuş Cenneti Milli Parkı, Marmara Bölgesi’nin ılıman iklimi içerisinde ve kıtalararası göç yolları üzerinde kuşların vazgeçilmez uğrak yeridir. Kuşlar göç yerlerine gidiş ve dönüşlerinde Kuş Cenneti’ne misafir olur, dinlenir, karınlarını doyurarak yollarına devam ederler. Kuş Cenneti’nde konaklama zamanları, türlerine göre bir saatle bir ay arasında değişir. Bölgede nesli tükenmekte olan türlerden tepeli pelikan, kaşıkçı ve çeltikçinin büyük üreme kolonileri bulunur.

Kuş Cenneti Milli Parkı, kuşların haricinde diğer hayvan türleri ve bitki toplulukları açısından da oldukça yoğun bir bölgedir. Ticari amaçla avlanan tatlısu ıstakozu bu türlerden biridir. Gölde başta sazan, yayın, turna, tatlısu kefali, filise, karabalık ve acıbalık olmak üzere 20’den fazla balık türü yaşar. Pürtüklü semender, yeşil kurbağa, ağaç kurbağası, ince kertenkele, benekli kaplumbağa ve kar faresi ise koruma altına alınan türlerdir.
Özellikle yaz aylarında göl kıyılarında suların çekildiği yerler zengin bir bitki örtüsü ile kaplanır.

Burada yetişen başlıca ağaç söğüttür. Kıyılarda ise ılgın, düğün çiçeği, saz, kamış, hasırotu, süsen, ayakotu, kındıra bulunur. Meşe, palamut, zeytinlikler, kızılçam, karaçam, kayın, gürgen, çınar ıhlamur ve kızılağaç dişbudak da kıyılarda görülen bitkiler arasında yer alır. Kuş Cenneti Milli Parkı ayrıca, Türkiye’de ornitoloji (kuş bilimi) turizmine açılan ilk turist çekim merkezlerinden biridir.

İletişim: 0 266 721 29 11

Ne Yenir?
Balık cenneti olan Bandırma’da, Marmara Denizi ve Manyas Gölü’nden çıkarılan balıklar, restoranlarda konuklarını bekler.

Nasıl Gidilir?
Bandırma, sahip olduğu kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım olanakları ile ulaşımı oldukça kolay bir yerleşim birimidir. Karayolu ile Balıkesir üzerinden Ege’ye ve güneye, Bursa üzerinden tüm Anadolu’ya ve İstanbul’a, Çanakkale üzerinden de Trakya’ya kolaylıkla ulaşılabilen Bandırma, denizyolu ulaşımında da son derece rahat bir konumda bulunmaktadır.

1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot (araç + yolcu) ve deniz otobüsü (yolcu) seferleri, Bandırma – İstanbul ulaşımına büyük kolaylık getirmiştir. Yaz aylarında karşılıklı altı seferin üzerine çıkan yoğun taşıma programı ile iki saat gibi kısa bir sürede, üstelik rahat bir yolculukla İstanbul’a ulaşmak mümkündür. Demiryolunu tercih edenler için ise; her gün yapılan Bandırma – Balıkesir – İzmir arası tren seferleri, farklı bir ulaşım alternatifi sunmaktadır.

Ayrıca Bandırma’dan İstanbul Haliç’e Deniz Uçağı ile 35 dakikada uluşmak mümkündür.

İletişim
Tel: 0 266 718 16 00 ( Burulaş Deniz Uçakları Bandırma Terminali )

Yapmadan Dönmeyin !
-Kuş Cenneti Milli Parkı’nı
-Daskyleion Antik Kenti’ni,
-Bandırma Müzesi’ni görmeden,
-Restoranlarda balık yemeden dönmeyin.

Festival, Şenlik ve Önemli Günler

Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali
Eşine az rastlanır bir doğa harikası olan Bandırma Kuşcenneti Milli Parkı’nın geniş kitlelere tanıtımının yapılabilmesi ve çevre kirliliği nedeniyle karşı karşıya kaldığı tehlikelere kamuoyunun dikkatinin çekilebilmesi amacıyla, 1987 yılından bu yana Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür Ve Turizm Festivali adıyla bir festival yapılıyor. Festivalde paneller, sergiler, tiyatrolar, halkoyunları gösterileri ve festival koşusu gibi etkinlikler düzenleniyor.

Fotograf: BANDIRMA | AmcaOğlu